Yaser Arafat

Filistin devrimcisi Arafat'ın hayatı

Ebu Ammar (Kurucu) takma adıyla tanınan Filistin davasının önderi, Devlet Başkanı Yaser Arafat, 24 Ağustos 1929 yılında doğdu.

Asıl adı Muhammed Abdürrauf Arafat El-Kudva El-Hüseyni olan Arafat, Kudüs'te doğduğunu söylese de biyografisini yazanlar Kahire'de doğduğunu belirtiyor. Yaşamı boyunca Filistin mücadelesiyle evli olduğunu söyleyen Arafat, Filistin halkı için büyük bir sürpriz yaparak 1990 yılında neredeyse yarı yaşındaki Hıristiyan Filistinli Süha Tavil ile evlendi.Çiftin 1995 yılında Zahva adında bir kızı oldu.

Arafat ve Filistin Mücadelesi
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içindeki en büyük grup olan El Fetih'in kurucusu ve önderi Arafat, 1969'dan, bağımsız Filistin Devleti'nin temeli olarak düşünülen Oslo Antlaşması'yla kurulan Filistin Ulusal Özerk Yönetimi'nin kurulduğu 1993'e kadar 24 yıl, FKÖ Yürütme Kurulu'na başkanlık etti.

Orta halli bir tüccarın 7 çocuğundan biri olan Arafat'ın annesi, anti-Siyonist hareketin öncülerinden Kudüs Başmüftüsü Hacı Emin El Hüseyni'nin akrabasıydı. Arap-İsrail Savaşı'nın (1948) ardından ailesiyle göç ettiği Gazze'de ortaöğrenimini tamamladıktan sonra, Kahire Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği öğrenimi gördü, Müslüman Kardeşler örgütüyle ilişkileri oldu.

Filistin Öğrenci Birliği'ni kuran Arafat, 1952-56 yılları arasında bu örgütün başkanlığını yürüttü. Öğrenciliği sırasında askeri eğitim de görerek Mısır Ordusu saflarındaki Filistin Birliği'nde yer alan Arafat, 1956 Arap-İsrail Savaşı'na katıldı.

Mısır'da bir süre inşaat mühendisliği yaptıktan sonra, Kuveyt'e geçerek kendi işini kuran Arafat, 10 Ekim 1959'da Ebu İyad (Salah Halef) ve Ebu Cihad (Halil El Vezir) gibi arkadaşlarıyla FKÖ'nün belkemiği El Fetih'i (Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi) kurdu.

Arafat, 1964'te düzenlenen gizli bir konferansta, silahlı mücadelenin başlatılmasını savunan kanadın içinde yer aldı, 1 Ocak 1965'te, İsrail hedeflerine karşı ilk askeri harekatı gerçekleştiren birliğe komuta etti.

1967 yılı
Mısır, Suriye ve Ürdün'ün Haziran 1967'de İsrail karşısında bozguna uğraması üzerine, işgal altındaki Batı Şeria'da direniş hareketini örgütlemeyeçalışan Arafat, Şeria Irmağı boyunca üsler oluşturarak gerilla savaşını yönetti.

Aynı yıl El Fetih sözcüsü olarak uluslararası kamuoyunun önüne çıkan Arafat, 1969'da Filistin Ulusal Konseyi'nin beşinci toplantısında, bütün Filistin gruplarını bir çatı altında toplayan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) kuruluşuna öncülük etti ve yürütme kurulu başkanlığını üstlendi.

Arafat, Filistinli gerillaların Ürdün'ü terk etmeye zorlandığı ve yaklaşık 40 bin kişinin yaşamını yitirdiği iç savaşta (1970-71) Filistin kuvvetlerinin başında çarpıştı, Ürdün'den ayrıldıktan sonra da siyasal ve askeri merkezini Beyrut'a taşıdı. FKÖ'nün bütün Arap devletlerince Filistin halkının tek yasal temsilcisi sayıldığı 1974'te, BM Genel Kurulu'na gözlemci olarak katılan ve bir konuşma yapan Yaser Arafat, başta sosyalist ülkeler olmak üzere birçok ülkeyi ziyaret etti.

Arafat, bu yıllarda Filistin'deki silahlı mücadelenin uluslararası düzeydeki görüntüsünü değiştiren ve Filistin sorununa barışçı çözüm arayan usta bir diplomat olarak sivrildi.

1975-76 Lübnan İç Savaşı'nda Lübnan'a giren Suriye ordusunun saldırılarına karşı koyan Arafat, Lübnan'ın fiilen bölünmesi üzerine, Filistinlilerin denetiminde kalan bölgelerde FKÖ'nün gitgide devlet yapısı kazanması için çaba harcadı.

Arabulucu usta diplomat
Bu dönemde gittikçe artan siyasi ağırlığı sayesinde, Mısır ile Libya arasında (1977), ABD Büyükelçiliği'nin işgal edilmesi üzerine İran ile ABD arasında (1979) ve İran ile Irak arasında (1980) arabuluculuk yaptı.

Haziran 1982'de Güney Lübnan'a giren İsrail'in Beyrut'u kuşatması sırasında, yaklaşık iki ay süren çetin bir direniş gösteren Arafat, diplomatik manevralarla zaman kazanarak, Filistin gerillalarının kenti boşaltmasını sağladı, ardından Beyrut'tan ayrıldı ve Tunus'ta FKÖ'nün yeni merkezini kurdu.

Arafat, 1983'te Suriye ile FKÖ arasındaki uyuşmazlığın alevlenmesi üzerine Şam'dan sınırdışı edildi. Aynı yıl El Fetih içinde Arafat'a karşı başlatılan ayaklanma,onun önderlik konumunu sarsmaya başladı.

Arafat, uzun süreden beri arasının açık olduğu Mısır ile yeniden ilişki kurdu ve Filistin sorununa BM kararları çerçevesinde görüşmeler yoluyla barışçı bir çözüm bulunması doğrultusunda yoğun çaba içine girdi.

Ürdün ile barış masasına oturmayı kabul etmesine karşın, Kral Hüseyin'in son anda vazgeçmesiyle bu girişimi sonuçsuz kalan Arafat, Filistin toprakları üzerinde Müslüman, Hıristiyan ve Musevilerin bir arada özgürce yaşayabileceği laik ve demokratik bir Filistin Devleti'ni savundu.

FKÖ'nün 100'ü aşkın devletle diplomatik ilişki kurmasını sağlayan,Arap dünyasının ve uluslararası politikanın güç dengelerine uygun pragmatik bir çizgi izleyen Arafat, özellikle işgal altında yaşayan Filistin halkı içindeki saygınlığına dayanarak önderliğini korudu.

1984'ten sonra
Arafat, Filistin Ulusal Kurulu'nun 17, 18 ve 19. toplantılarında FKÖ Başkanı seçildi.

13 Eylül 1988'de Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu'na hitap etti.

15 Kasım 1988: Filistin Bağımsızlık Bildirisi'ni yayımladı ve bağımsız Filistin Devleti'nin kuruluşunu ilan etti.

13 Aralık 1988: BM'nin Cenevre Genel Kurulu'nda konuştu. Esas BM karargahı New York'taki Genel Kurul'da konuşmasına, ABD vize vermedi.

30 Mart 1989: FKÖ Merkez Komitesi, Arafat'ı doğrudan ''bağımsız Filistin Devleti'nin Başkanı'' ilan etme kararı aldı.

13-14 Aralık 1989: Ortadoğu'da barış için Filistin barış girişiminin mızrağı oldu. Zaten bir yıl önce ABD'nin Başkan Ronald Reagan yönetimi, Tunus'ta sürgün hükümeti olarak çalışan FKÖ ile ''işlevsel esaslı diyalog kararı'' almıştı.

Arafat, 1990'ın Şubat ve Mayıs aylarında yine ABD'nin vetosu yüzünden İsviçre-Cenevre'de toplanmak zorunda kalan BM Güvenlik Konseyi toplantısına katıldı, kurula hitap etti.

Barış yolu döşeniyor
Arafat, Norveç'in başkenti Oslo'da yürütülen gizli müzakerelerin en iyi meyvesi olarak, 13 Eylül 1993'te ilk Filistin-İsrail Barış Antlaşması'nı imzaladı.Arafat'ın giriştiği ''cesurların barış siyaseti'', kendisine, Kasım 1995'te fanatik Musevi'nin kurşunlarıyla ölen İsrail Başbakanı İzak Rabin ve İsrail'in eski Dışişleri Bakanı Şimon Peres'e 1994 Nobel Barış Ödülü'nü kazandırmıştı.

Arafat, 13 Eylül 1993'te Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde Filistin'e özerklik tanıyan ilk geniş kapsamlı barış anlaşmasını Norveç'in başkenti Oslo'da imzaladı. Bu çok önemli tarihi antlaşma, Kudüs'ün statüsü dahil, nihai statüde temelli barış antlaşmasını Mayıs 1999'a bırakan ''İlkeler Bildirisi'' başlığında
toplanıyordu.

1991 yılında İspanya'nın başkenti Madrid'de başlatılan barış süreci, Oslo gizli görüşmeleri ve ABD hükümetinin katkılarıyla yaşama geçirildi. 12 Ekim 1993'te FKÖ Merkez Komitesi, Arafat'a Filistin Ulusal Özerk Yönetimi'nin Başkanı olarak, barış antlaşmasına bağlı ayrıca resmi sıfat kazandırdı.

14 Mayıs 1994: Özerklik anlaşmasının ayrıntılı planı, Mısır'ın başkenti Kahire'de, Arafat tarafından imzalandı.

28 Eylül 1995: ABD'nin başkenti Washington'da, birçok yerleşim biriminin Filistin Özerk Yönetimi'ne (FÖY) devredildiği ikinci kapsamlı özerklik anlaşmasını Rabin ile imzaladı. ABD ile Rusya, anlaşmanın resmi tanığı oldu.

20 Ocak 1996: İlk genel seçimle halk oyuyla da FÖY Başkanı oldu.

WYE, ŞARM EL Şeyh anlaşmaları
23 Ekim 1998: İsrail ile ABD-Washington yakınında, Maryland eyaletindeki Wye Plantation veya Wye River Anlaşması'nı imzalandı. Anlaşma, Batı Şeria'da uygulanmak üzere ''geçici nitelikli'' barış için toprak verilmesini öngörüyordu.

4 Eylül 1999 Şarm El Şeyh: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak ile Arafat barış müzakerelerini yeniden başlattı. 13 Eylül'e kadar tam kapsamlı nihai barış anlaşmasının hazırlanması ve 1 yıla kadar bu anlaşmanın imzalanması ilkesi kabul edildi. İsrail askerlerinin çekilme takvimi belirlendi, Filistin'e liman yapma hakkı tanındı.

9 Mart 2000: Barak ve Arafat, Mısır'ın Kızıldenizkıyısındaki sayfiye kenti Şarm El Şeyh'te buluştu, barış müzakereleri için yeni takvim belirlendi.

20 Temmuz 2000: Camp David'de ABD Başkan Bill Clinton'ın gözetiminde Arafat ve Barak, 9 günlük kapalı maraton zirve yaptı. Anlaşma çıkmadı, iki lider görüşmeleri sürdürme kararını koruduklarını söyledi.

İkinci intifada
28 Eylül 2000: İkinci İntifada - İsrail muhalefetinin ''asker ve siyaset şahini'' bugünün Başbakanı Likud (Birleşik) Parti Genel Başkanı Ariel Şaron'un Kudüs'te Haremmüşşerif'i ziyaret etmesiyle ikinci Filistin İntifadası patlak verdi.

17 Ekim 2000: Arafat ve Barak, ABD Başkanı Bill Clinton'ın arabuluculuğunda Mısır'da yapılan Şarm El Şeyh zirvesinde ateşkes kararı aldılar, ancak karar uygulanamadı.

29 Mart 2002: İsrail, Filistin lideri Arafat'ın 1994'de sürgünden döndüğünden beri en şiddetli saldırısını düzenleyerek, Filistin liderinin karargahının da bulunduğu Ramallah'a girerek Filistin yönetim birimlerini kuşattı. Arafat'ın karargahına tank ateşi isabet etti.

İsrail askerleri, Arafat'ın muhafızlarıyla 'oda oda' çatıştı. İsrail Kabinesi, Arafat'ı ''düşman'' ilan etti.

2 Nisan 2002: Arafat, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un ''daimi sürgün'' önerisini, ''Batı Şeria'yı terk etmektense ölürüm'' yanıtıyla
reddetti.

24 Haziran 2002: Şaron'la yan yana oturan ABD Başkanı George Bush, Filistinlilere Arafat'ın yerine yeni bir lider getirmeleri çağrısında bulundu.

29 Nisan 2003: Filistin parlamentosu, ABD ve İsrail'in Arafat'ı 'bir kenara itme' çabalarına paralel olarak, Arafat'ın yardımcısı Mahmud Abbas'ı, Filistin'in ilk başbakanı olarak onayladı.

4 Haziran 2003: Arafat'sız ilk İsrail-Filistin zirvesi Ürdün'de yapıldı.

6 Eylül 2003 Arafat'la yetki mücadelesine giren Abbas, görevinden istifa etmek zorunda kaldı yerine Meclis Başkanı Ahmed Kurey geldi. Arafat, 29 Mart 2002'den tedavi görmek için Fransa'ya gittiği 29 Ekim 2004'e kadar Ramallah'taki karargahında tecrit halinde yaşıyordu.

Saat-Takvim-Arama-Radyo
 
Radyo Bahrulirfan


PageRank
PageRank
afficher pagerank

Linkler
 














Hepimiz Filistinliyiz
Şifahen Değil ACİLEN !!!
 
Filistin Konvoyu
Filistinliyiz
 
 
Toplam 66321 ziyaretçi (140821 klik) kişi burdaydı!