1960’lı yılların başında sürgünde kurulmuş kırk civarında Filistin teşkilatı içinde en önemli grup el-Fetih’dir. Filistin sorununun gerçek anlamda Filistinlileştirilmesi El-Fetih örgütünün kurulmasıyla başlar. Filistin direniş hareketinin en önemli kilometre taşlarından biri olan el–Fetih, Yaser Arafat’ın (Ebu Ammar) önderliğinde 1959’da kuruldu. Teşkilatın kurucuları arasında bu dönemde Arafat’ın en yakın arkadaşları olan Ebu Iyad (Salah Halef) ve Ebu Cihad (Halil el-Vezir) da bulunmaktadır. Arafat ve arkadaşları Süveyş Kanalı bölgesinde İngilizlerle çatışmaya giren Filistinlilerin başında yer aldılar. Silahlı mücadele ile ilk defa burada tanışan Arafat ve arkadaşları 1955’de İsrail’in giriştiği Gazze harekatından sonra, silahlı mücadelenin başarıya ulaşmak için tek çıkar yol olduğu fikrinde birleştiler. 1957’de Mısır’dan ayrılarak mühendis olarak çalışacakları Kuveyt’e gittiler ve burada gizli faaliyetlerin yanı sıra, Filistinuna (Filistinimiz) adlı dergiyi çıkarmaya başladılar. El-Fetih 1950’li yılların sonunda İsrailli hedeflere karşı küçük çaplı hareketleriyle birlikte direniş yolunda silahlı mücadeleyi başlatan en dikkat çekici gruplardan biri oldu.
En belirgin niteliği ise Filistin direnişini, öncelikle Arap hükümetlerinden bağımsızlaştırma yolunu seçmiş olmasıydı.
El-Fetih 1968 yılındaki ünlü Karameh direnişiyle öne çıktı ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içinde etkin olmaya başladı. 21 Mart 1968 tarihinde saldırıya geçen İsrailliler Karameh’te hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar. Arap ordularının başaramadığını küçük bir gerilla grubu başarmıştı. Karameh zaferiyle büyük prestij kazanan Arafat ve el-Fetih bu tarihten sonra Filistinlilerin umut kaynağı oldu. 1971 yılında Ebu Ali Eyad’ın öldürülmesi üzerine el-Fetih’in içinden kopan Kara Eylül adındaki grup 1972 yılında yapılan Münih Olimpiyatları’nda 11 İsrailli sporcuyu öldürerek adını duyurdu.
El-Fetih’in diğer kurucularından Ebu Cihad ise 1988’de Tunus’ta silahlı bir saldırıda hayatını kaybetti.
1982 yılına kadar Lübnan’da kalan el-Fetih karargahı İsrail’in Güney Lübnan’ı işgal etmesiyle buradan taşındı. Bu dönemde el-Fetih içinde Arafat’ı uzlaşmacı olarak suçlayan bazı gruplar ortaya çıktı, fakat 1987 yılında yapılan FKÖ Konseyi toplantısında Arafat’ın önderliği teyit edildi.